15 yılda 750 bin çiftçi sosyal güvenlik kapsamından çıktı!

Çiftçilerle bir araya gelerek sorunlarını dinleyen Gürer, üreticilerin artan girdi maliyetleri karşısında ürünlerinden yeterli kazancı elde edemediğini vurguladı. Bu ekonomik baskının, çiftçilerin sosyal güvenlik primlerini ödeyememesine yol açtığını dile getirdi.
“Prim yükü ağır, destekler yetersiz”
“Son 15 yılda 750 bin çiftçi sosyal güvenlik kapsamından çıkmış. Tarımda üretici, çiftçi, besici gelir gider dengesi bozulduğu için sosyal güvenlik kurumuna primini yatıramaz duruma gelmiş” diyen CHP’li vekil, şöyle devam etti:
Tarım Zorunlu 4B Bağkur Sigortalı 2009 yılında 1 milyon 14 bin 98 kişiyken, 2024 yılı Aralık ayında bu rakam 427 bin 298 kişiye düşmüş. Tarım 4A çalışanları da sigortalı sayısı 2009 yılında 178 bin 541 kişiyken 2024 yılında sadece 14 bin çiftçimiz kalmış. Bu düşme yüzde 91’e ulaşmış. Prim yükü ağır, destekler yetersiz, ürettiği üründen para kazanamıyor ve böylece tarımda güvenceli çalışma ortadan kalkıyor. Bunun yansıması emekli olabilecek noktadaki çiftçiler de emekli olamıyor.
“Öbür dünyada emekli oluruz”
Gürer’in, “Bağ-Kurlu olup da sigorta primini yatıramayan var mı” sorusuna, üreticiler, “Ben Bağ-Kurluyum ama şu anda yatıramıyorum. Para kazanamıyoruz, ödeyemiyoruz” diye yanıt verdi. Gürer’in, “Ne zamandır ödeyemiyorsunuz?” sorusuna ise üreticiler, “2-3 yıldır ödeyemiyoruz” dedi.
“Peki, nasıl emekli olacaksınız?” sorusu üzerine bir üretici, “Öbür dünyada emekli oluruz” diyerek, yaşadıkları sıkıntıyı dile getirdi. Bir başka üretici ise, “Yatıramıyorum vekilim, 3 yıldır ödeyemiyorum. Bu sene de umutlarımız suya düştü. Artık bu sene ne olur bilmiyorum. Bankalara borcum var, battım ben bu yıl için” ifadelerini kullandı.
“Besicilerde çobanların sigortalarını mutlaka devlet karşılamalı”
CHP’li Gürer, sigorta primlerine devlet desteği verilmesi gerektiğini bildirdi:
Çiftçilerin sigorta primleri mutlaka kırsala genç dönerse, kadın dönerse devlet karşılamalı. Besicilerde çobanların sigortalarını mutlaka devlet karşılamalı. Üreticilerden sosyal güvenlik kurumuna prim yatıramayan ve hala kırsalda yaşamını sürdürenlerin devlet destekli olarak sigorta primleri yatırılmalı. Bu insanlar el öpülesi insanlar.
Kırsal boşalmış, yüzde 6 nüfusumuz kalmış. Bunlar hala burada üretime uğraşıyorlar. Ve bu insanlara sahip çıkmazsak ileride Türkiye ithalatçı da olsa gün gelir ürün bulamaz ve bunun da yaratacağı sorunlar hepimizi sıkıntıya sokar. Sömürge ülke oluruz. Onun için çiftçimizin hem ürünü değer bulmalı hem de sosyal güvence kapsamında kalmalarını sağlayacak önlemler geliştirilmeli.
“Çiftçi refahı sağlanmalı”
Eğer çiftçi refahını sağlarsak, çiftçi mutlu olursa hem ürünün fiyatı düşer, kalitesi artar, çocukları bu işi yapar. Ama şurada tarlaya gelip baktığınız zaman çoğunun çocuğu artık kırsalda bu işlerle ilgilenmiyor. Çünkü gelir gider dengesi bozuldukça çiftçi diyor ki ‘git oğlum büyükşehirde bir iş bul çalış. Sigortayı bile ben yatıramıyorum. Güvencemiz yok.’ Böylesi bir sürecin doğru yönetilmemesinin yarattığı sorunlar her alanda görünüyor. Yalnızca ürün para etmiyor değil, yaşamları da daralıyor. Çiftçi refahını sağlamak zorundayız. Çiftçi mutlu olmalı ki üretimdeki sorunlarımız azalsın.
Kaynak: Ekonomim