Karbon yakalama, yenilenebilir enerjiye göre daha pahalı ve daha az etkili
Stanford Üniversitesi’nden Prof. Mark Jacobson ve ekibi tarafından yapılan araştırmaya göre, rüzgâr, güneş, hidroelektrik ve jeotermal gibi temiz enerji kaynaklarının kullanımı, enerji maliyetlerini önemli ölçüde azaltırken, hava kalitesini iyileştiriyor ve iklim değişikliğiyle mücadelede büyük bir fark yaratıyor.
Karbon yakalama ve depolama (CCS) teknolojileri, fosil yakıt kullanımını sürdürebilmek için atmosfere salınan karbonun geri çekilmesini amaçlıyor. Ancak bu yöntemler, hem yüksek maliyetli hem de enerji yoğun olduğu için birçok bilim insanı ve uzman tarafından eleştiriliyor. Çalışma, karbon yakalamanın, aynı yatırımın yenilenebilir enerjiye yönlendirilmesine kıyasla çok daha az etkili olduğunu gösteriyor.
Jacobson, “Karbon yakalama için harcanan her 1 dolar, rüzgâr, güneş ve su gibi yenilenebilir kaynaklara yatırıldığında daha fazla karbon emisyonunu azaltır” diyerek, bu teknolojinin uzun vadede ekonomik bir çözüm sunmadığını belirtiyor.
Araştırmada, 2050 yılına kadar 149 ülkenin tamamen yenilenebilir enerjiye geçiş yapması halinde:
- Küresel enerji ihtiyacının yüzde54 oranında azalabileceği,
- Enerji maliyetlerinin yaklaşık yüzde 60 düşebileceği,
- Hava kirliliğine bağlı sağlık sorunlarının büyük ölçüde önlenebileceği vurgulanıyor.
- Fosil yakıtların yakılmasına bağlı olarak ortaya çıkan hava kirliliği, dünya genelinde milyonlarca erken ölüme yol açıyor. Yenilenebilir enerjiye geçiş, sadece karbon emisyonlarını değil, aynı zamanda hava kirliliğini ve buna bağlı hastalıkları da önemli ölçüde azaltma potansiyeline sahip.
Çalışma, karbon yakalama teknolojilerinin pahalı ve sınırlı bir çözüm sunduğunu, bunun yerine fosil yakıtlardan tamamen vazgeçerek doğrudan yenilenebilir enerjiye yönelmenin çok daha etkili bir strateji olduğunu ortaya koyuyor. Küresel enerji politikalarının da bu doğrultuda şekillenmesi gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, özellikle hükümetlerin ve yatırımcıların fosil yakıt projelerine sağladıkları teşvikleri keserek, temiz enerjiye daha fazla destek vermesi gerektiğini belirtiyor.
Nature Energy dergisinde yayımlanan farklı bir araştırmaya göre de, güneş panelleri ve rüzgâr türbinleri gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar, fosil yakıtlı enerji santrallerinde karbon yakalama teknolojilerinin geliştirilmesine kıyasla iklim değişikliğiyle mücadelede daha etkili bir çözüm sunuyor. Bu çalışma, karbon yakalama teknolojilerine harcanacak kaynakların, yenilenebilir enerji ve enerji depolama çözümlerine yönlendirilmesinin daha faydalı olacağını gösteriyor.
Delft Teknoloji Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma da, yenilenebilir enerji sistemleri ile enerji depolama teknolojilerinin maliyetlerinin, karbon yakalama ve depolama teknolojileriyle donatılmış doğal gaz kombine çevrim santralleriyle karşılaştırıldığında daha rekabetçi olduğunu ortaya koyuyor.