“Benimle Oynar Mısın?” otizmli çocuklara umut olacak

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, İstanbul’da başlayacak olan sosyal destek programının farklı illerde de uygulanacağını duyurdu.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Hayat Holding iş birliği, Otistikler Derneği’nin uzmanlığıyla hayata geçirilen sosyal destek program ilk etapta İstanbul’da belirlenen 7 pilot merkezde uygulanacak. Bu kapsamda 5 binden fazla aileye bilgilendirme yapılması, 15-36 ay arası çocukların gelişimsel taramadan geçirilmesi ve tarama sonuçlarına göre yaklaşık 100 çocukla birebir uygulamaların gerçekleştirilmesi planlanıyor. Ayrıca, otizm tanısı almış 8 yaşa kadar çocukların ailelerine yönelik psiko-sosyal destek hizmeti sağlanması da hedefleniyor.
“Koruyucu çalışmalar yürüteceğiz”
Programın imza töreninde konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş,” “Benimle Oynar Mısın?” projesi evlatlarımızın dünyasına dokunmak, ailelerinin hayatlarını kolaylaştırmak için çıktığımız yolculuğun adıdır. Bu projeyle otizmin erken tespiti için yapacağımız tarama çalışmalarıyla 0-3 bazen de 0-8 yaş aralığındaki çocuklara yönelik koruyucu çalışmalar yürüteceğiz. Bunun yanı sıra meslek personelimize sunacağımız özel bir eğitim programıyla, otizmli çocuklara ve ailelerine desteklerimizi artıracağız.” dedi.
Projenin paydaşlarından Otistikler Derneği Kurucu Başkanı Dr. Nevin Eracar, “Benimle Oynar Mısın?” programına ilişkin olarak “Kamu, sivil toplum ve özel sektör el ele vererek, bilimsel temellere dayanan bir yaklaşımla çocuklarımızın ve ailelerinin yanında olmayı hedefleyen programı hayata geçiriyoruz. Bu programla, erken teşhis ve destek mekanizmalarını güçlendirmeyi amaçlıyoruz” diye konuştu.
Hayat Holding İcra Kurulu Başkanı M. Avni Kiğılı ise her çocuğun sağlıklı bir şekilde gelişme ve potansiyeline ulaşma hakkı olduğunu belirterek sosyal yatırımlarında bireyin ve toplumun gelişimi için kamu, akademi ve sivil toplumla iş birliği içinde, bilimsel temellere dayanan ve ölçülebilir fayda sağlayan modeller geliştirmeye özen gösterdiklerini ifade etti.
Çocukların erken yaşta destek almasını sağlamak, ailelerin bilinçlenmesini teşvik etmek ve taramalara katılımını artırarak zamanında harekete geçmelerine yardımcı olmak istediklerini belirten Kiğılı “Çünkü gelişimsel farklılıkların erken tespiti ve doğru destek, çocuklarımızın gelecekte potansiyellerini en verimli şekilde kullanmalarına olanak tanıyacaktır.” dedi.
Programın adı neden “Benimle Oynar Mısın?”
Otizmli çocuklara yönelik sosyal destek programının adının “Benimle Onar Mısın?” olarak belirlenmesinin önemli bir nedeni bulunuyor. O da oyunun otizmli çocukların sosyal becerilerini geliştirmelerine, duygusal düzenlemeyi öğrenmelerine, motor becerilerini iyileştirmelerine ve öğrenme süreçlerinin desteklenmesine yardımcı olması. Oyun bazan sosyal etkileşimde zorlanan otizmli çocukların bu becerilerini geliştirmenin eğlenceli ve etkili bir yolu olabiliyor. Ayrıca, oyun, çocukların dil gelişimini destekleyebiliyor, yaratıcı düşünme becerilerini geliştirebiliyor ve özgüven kazanmalarına yardımcı olabiliyor.
Özellikle otizmli çocuklara net bir yapı ve yönelik sağlayan yapılandırılmış ve görsel destekli oyunların faldalı olduğu biliniyor. Grup oyunları, başkalarıyla etkileşimi teşvik ederken, bireysel oyunlar da bağımsızlık ve kendi başına düşünme becerilerini geliştirebiliyor.
Otizm hızla yayılıyor
Otizm, genellikle erken çocukluk döneminde ortaya çıkan nörogelişimsel bir bozukluk. Son yıllarda hem küresel düzede hem de Türkiye’de hızla artıyor. 2000’li yılların başında belirti gösterdiği şüphesiyle incelenen her 150 çocuğun 1’nde otizm görülürken en son açıklanan 2020 yılı verilerine göre hastalığa 36 çocuktan 1’nde rastlanılıyor. Otizmin nedeni bilinmiyor ve kesin bir tedavisi yok ancak erken teşhis, özel eğitim ve destekle otizmli çocukların sosyal yaşama kazandırılması mümkün.
Hangi durumlarda şüphelenmek gerekiyor?
Çocuğun 6’ıncı ayda göz teması kurmaması, 9’uncu aya geldiğinde ismiyle seslenildiği zaman dönüp bakmaması, 12’nci aya geldiğinde bir oyun vasıtasıyla uyum sağlamaması, 18’inci ayda bir yeri işaret edememesi, 24’üncü aya geldiğinde acıma veya üzüntü ile ilgili duygularını belli etmemesi, 36’ıncı aya geldiğinde diğer çocuklarla oyun oynamaması, 48’inci aydaysa ‘-mış’ gibi (doktormuş gibi vb.) oyunlar oynamaması otizmin işaretleri olarak kabul ediliyor. Çocukta bu gibi belirtiler varsa mutlaka çocuk doktoru veya pedagoga götürülmesi gerekiyor.
Kimi kez de 24’üncü aya kadar normal gelişim gösteren çocuk bir anda gerileyerek kazandığı alışkanlıkları kaybedebiliyor. 24’üncü ayda cümle kurmaya başladığı hâlde bir anda konuşmayı bırakabiliyor.
Otizmli çocuklar birinin kendilerine sarılmasından hoşlanmazlar ve yalnız takılmaktan haz alırlar. Koordine olmakta zorlanırlar, belirli rutinler üzerinde hareket ederler. Konuşurken aynı cümle ve kelimeleri tekrarlarlar. Sinir nöbetleri geçirebilirler. Birisi soru sorduğunda duysa bile cevap vermezler. Otizmli bireylerde ayrıca, flapping denen tekrarlayıcı el hareketleri olabilir. Bir oyuncağa takıntılı olabilirler ve sürekli onunla oynarlar. Kendilerinden üçüncü şahıs gibi bahsedebilirler. Kendilerine söylenen kelimeleri tekrar eder. Bazıları erişkin hayata geldiğinde kendilerine bakabilecek durumdayken, bazıları ise hiç konuşmaz ve başkasının desteğine ihtiyaç duyarak yaşayabilirler.
Genetik etkenler dışında diğer mekanizmalar aydınlatılamadığından taramalar sayesinde otizmde erken tanıdan başka çare bulunmuyor.
Taramaların sıklaştırılması, erken tanı koyulup tedaviye başlanması durumunda otizmli çocukların kişilerin ileride yardıma muhtaç kalma olasılıkları da azalıyor. Bu nedenle erken teşhisin 3 yaşından önce konulması önemli. Amerikan Pediatri Akademisi, 18 ve 24’üncü ayda bulgu olmaksızın her çocuğa otizm taraması yapılmasını öneriyor.
Kaynak: Ekonomim