Yenilenebilir enerjide hedefler büyüyor, uygulama gecikiyor

Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasında yer alan “Herkes için erişilebilir, güvenilir, sürdürülebilir ve modern enerji sağlanması” hedefinin (SDG 7) yıllık takibini yapan 2025 Enerji İlerleme Raporu yayımlandı. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA), Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler İstatistik Ofisi ve Dünya Sağlık Örgütü işbirliğiyle hazırlanan rapor, yenilenebilir enerjide ivmenin arttığını ancak küresel hedeflerin hâlâ uzağında kalındığını ortaya koydu.
2022 yılı itibarıyla yenilenebilir kaynakların toplam nihai enerji tüketimindeki (TFEC) payı yüzde 17,9’a yükseldi. Elektrik tüketimi özelinde bu oran yüzde 30’u buldu. Ancak rapor, bu artışın Paris Anlaşması ve COP28’de belirlenen küresel hedeflere ulaşmak için yetersiz olduğunu vurguluyor. Küresel elektrik üretiminde yenilenebilir enerjilerin payı artarken, özellikle ulaşım ve ısıtma gibi sektörlerde dönüşüm hala yavaş ilerliyor.
2022’de rüzgâr ve güneş enerjisi üretimi, 2015’e göre üç katına çıktı. Yine de mevcut eğilimlerle devam edilirse, 2030’a kadar yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılması hedefi 3,8 ila 4,2 TW eksik kalacak. Bu hedefe ulaşmak için toplam küresel yenilenebilir kurulu gücünün 11 bin GW seviyesine ulaşması gerekiyor.
Türkiye ve Güney Kore’den dikkat çekici artış
Ülkeler düzeyinde ise yenilenebilir enerjide en hızlı büyüme Güney Kore ve Türkiye’de yaşandı. Türkiye, modern yenilenebilir enerji kullanımında bir önceki yıla göre yüzde 15 artış göstererek, yenilenebilir dönüşümde ön sıralara yerleşti. Brezilya ve Kanada ise yüzde 45 ve yüzde 24 oranlarıyla modern yenilenebilir kullanımda dünya liderliğini sürdürdü.
2023 yılında küresel yenilenebilir enerji kapasitesi kişi başına 478 watt’a ulaşarak rekor kırdı. Ancak bu değer gelişmiş ülkelerde kişi başına 1.162 watt iken, gelişmekte olan ülkelerde sadece 341 watt’ta kaldı. Sahra Altı Afrika’da ise bu oran yalnızca 40 watt, yani sadece temel enerji ihtiyaçlarını (ışık, telefon şarjı vb.) karşılamaya yetiyor.
Bu durum, gelişmekte olan ülkelerin enerji dönüşümünde geride kalma riskini artırıyor. Raporda, enerjiye erişimdeki eşitsizlikleri azaltmak için özel finansman mekanizmaları, teknik kapasite artırımı ve bölgesel işbirliklerinin güçlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Rapora göre, 2022 yılında ulaşımda yenilenebilir enerji kullanım oranı sadece yüzde 3,9 seviyesinde kaldı. Isıtma alanında ise bu oran yüzde 21. Ulaşımda elektrikli araçların sayısı hızla artsa da (2022’de 26 milyon), bu artışın yenilenebilir kaynaklarla desteklenmesi gerektiği ifade ediliyor.
2023’te Dubai’de düzenlenen COP28’de, yenilenebilir enerji kapasitesinin 2030’a kadar üç katına çıkarılması hedefi dünya liderleri tarafından kabul edilmişti. Ancak rapor, mevcut politikalar ve yatırım hızının bu hedefi tutturmaya yetmeyeceğini belirtiyor.
Enerji dönüşümünün adil ve kapsayıcı olması için, sadece kapasite artışı değil; teknoloji transferi, bilgi paylaşımı, kadınların ve gençlerin enerji sektörüne katılımı gibi alanlarda da somut adımlar atılması gerektiği vurgulanıyor.
Enerji sistemlerinin dönüşümü hem iklim hedefleri hem de sosyoekonomik kalkınma için kritik önemde. Ancak mevcut tablo, daha fazla siyasi irade, yatırım ve küresel dayanışma olmadan SDG 7 hedeflerine ulaşmanın mümkün olmadığını gösteriyor. Özellikle gelişmekte olan ülkeler için teknik ve finansal desteklerin artırılması, küresel enerji adaletinin sağlanmasında belirleyici olacak.